Dünya genelindeki en küçük canlı organizmadan en büyük canlıya kadar hepsinin yaşaması için suya ihtiyacı vardır. En önemli yaşam kaynaklarından biri olan su, herkesin içme, pişirme, duş alma, temizlik gibi pek çok ihtiyacını karşılar. Ancak tarım ve endüstriyel alanlarından elde edilen suda, bakteri ve virüs gibi pek çok patojen mevcuttur. Özellikle klor dirençli patojenler ciddi bir tehdittir. Ve bu kirleticiler, yüzeysel ve yer altındaki su kaynaklarına kolaylıkla ulaşabilmektedir.
Özellikle nüfus artışı, şehirde yaşam alanlarının dağılımı, tarımsal ve endüstriyel büyümenin sürekliliği temiz su kaynakları için risk oluşturmaktadır. Dolayısıyla da pek çok kişi tarafından kullanılan su kaynaklarının pek güvenli olmadığı düşünülür. Peki, klor dirençli patojenler ile nasıl başa çıkılır? Dünyada yaygın olan sudan kaynaklı salgın hastalıklara yol açan diğer patojenlere karşı en etkili dezenfektan hangisidir? İşte detaylar;
İçme Sularında Klor Dirençli Patojenler

Yer altı sularından, göllerden ve nehirlerden elde edilen doğal kaynak sularına kadar hepsinde farklı pek çok mikroorganizma bulunmaktadır. Ancak bazı mikroorganizmalar insan sağlığına herhangi bir zararı olmazken bazıları sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Doğal kaynaklardaki bu patojenler, insanlara içme suyu dağıtımıyla bulaşarak su kaynaklı hastalıklara neden olur. Fakat farklı dezenfeksiyon yöntemleri sayesinde tüm bu patojenlerin etkinliğini azaltmak ve tamamen yok etmek mümkündür.
Tüm bu patojen temizleme yöntemleri arasında en çok tercih edilen alternatif ise klorlamadır. Ancak bazı su kaynaklı patojenler, klora karşı direnç gösterir. Bununla birlikte dirençli patojenler arasında bakteriler, parazitler ve virüsler ardır. Aynı zamanda tüm mikroorganizmalar lejyoner, kriptosporidiyoz, gastroenterit ve hepatik hastalıklarına yol açmaktadır. Fakat son yıllarda su arıtma sistemlerinin ve yöntemlerinin gelişmesi sayesinde klor dirençli patojenler karşısında da oldukça etkili hale gelmiştir.
Bununla birlikte klor, içme suyu içerisinde bulunan ve klora direnç gösteren Cryptosporidium ile Giardia Lambia parazitlerine karşı oldukça etkili bir dezenfektandır. Aynı zamanda bu iki parazitte cryptosporidiosis ve giardiasis hastalıklarına yol açar. Bu tür protozoan parazitlere karşı oldukça etkili koruma sağlayan klor dirençli patojenler arasındaki Cyclospora ve Cryptosporidium’un büyük bir oranını sudan uzaklaştırmaktadır.
İçme Sularında Patojenlere Karşı Klor Kullanımı

Klorlama, içme sularının dezenfekte edilmesi açısından kullanılan çeşitli yöntemlerden biridir. Aynı zamanda doğal kaynakta oksidasyon ve dezenfeksiyon sağlanması açısından çeşitli klor ya da klor içeren kimyasallar kullanılmaktadır. Kimyasal dezenfeksiyon yöntemi olan klor dirençli patojenler, bakteriler ve virüsler üzerinde bakterisit bir etki yaratır. Ve bu işlemini ise glikoz oksidasyonunu engeller. Ve bunu enzim aktivasyonunu azaltarak yapar. Ayrıca işlemi suyun rengini ve tadını değiştiren patojenleri yok eder. Dolayısıyla da tat, koku ve kimyasal olarak kontrolünü sağlamış olur.
Bununla birlikte klor dirençli patojenler adına birçok avantaja sahiptir. Klorlama işleminin avantajları şu şekilde sıralanabilir;
- Dirençli patojenler dahil birçok çeşit mikroorganizmaya karşı çok etkilidir.
- Tat, koku ve kimyasalın kontrolünü sağlar.
- İkincil temizleme işlemini gerçekleştirerek sürekliliği sağlar.
- Su hastalıkları, klorlanma ve diğer dezenfektan maliyetleriyle karşılaştırıldığı zaman klorlama işlemi ekonomik katkısı hiç şüphesiz daha fazladır.
- İçme sularının dışında depolarda ve yüzme havuzlarında kullanılır. Dolayısıyla bu çok yönlü kullanım alanı sayesinde diğer yöntemlere göre klorlamayı oldukça avantajlı kılar.
Genellikle içme sularında bakteri ve virüs gibi canlıların seviyesi sıfır olması beklenir. Yapılan ölçümler neticesinde mikroorganizma pozitif çıkan sonuçlarda suyun düzenli olarak klorlanmalıdır. Çok geniş bir patojen çeşidine karşı çok fazla etkili olduğundan dolayı özellikle de şebeke sularının arıtmak için sıklıkla kullanılıyor.
Ayrıca işlemden sonra sudaki minerallerin yok olmaması için uygulanan klor dirençli patojenler ve diğer kirleticileri yok etmek için miktarı en doğru şekilde ayarlanmalıdır. Bununla birlikte ülkemizde Sağlık Bakanlığı tarafından şebeke suyunun standart değerleri ve klorlama sınırı yasalara göre belirlenmiştir. Yönetmelikteki evsel klor miktarı 0.5 ppm’dir.
Klora Dirençli Olan Su Mikroorganizmaları
Su arıtmada birincil dezenfektan olan klor, günümüzde içme sularının yanı sıra yüzme havuzlarında çok fazla tercih edilmektedir. Ayrıca kuyu sularında, su depolarında ve köylerde içme suyu depolarında da sıklıkla kullanılıyor . Klor dirençli patojenler ile diğer mikroorganizmaların yok olması için ise birtakım işlemlerin yapılması gerekmektedir. Klorlanma işleminin yapım aşamaları şu şekildedir;
- İlk olarak suda bulunan partiküller toplanarak bir araya getirilmektedir.
- Toplanan partiküller sedimantasyon aracılığıyla dibe çökmesi sağlanmaktadır.
- Dibe çökmeyen parçacıklar için filtreleme gerçekleştirilmektedir.
- Katı madde atıklarının gerçekleştirilmesinin ardından patojenlerin yok olması amacıyla klorlama işlemi gerçekleştirilmektedir. Şayet biyolojik arıtma yöntemi yapılıyorsa, biyolojik arıtmadan sonra klorlama yapmak daha uygundur.
Şebeke suyunun arıtılması için kullanılan dezenfektanlar üzerine çok sayıda araştırma ve çalışmalar yapılmıştır. Özellikle de klor dirençli patojenler ve diğer mikroorganizmalar karşısında büyük başarı sağlamıştır. Kısacası bu kimyasal ürün, diğer dezenfeksiyon yöntemlerine göre iyi bir alternatiftir. Diğer su arıtma yöntemlerine göre hem maliyet açısından daha uygun hem de uygulaması oldukça kolaydır.
İçme Sularında En Etkili Sterilizasyon Yöntemi
Yaşamamızın vazgeçilmez bir parçası haline gelen su, taşıyabildiği çeşitli mikroorganizmalar, organik ve inorganik maddelerle farklı hastalıkların oluşmasına neden olmaktadır. Bu sebeple sağlığa zarar yol açan hiçbir etkenin kullanılacak sularda bulunmaması gerekir. Dolayısıyla bu zararlıların sudan arındırılması gerekir. İçme sularının sterilizasyonu için birçok yöntem mevcuttur. Bu sterilizasyon alternatiflerin arasındaki en güvenilir, en etkili, kolay uygulanan ve ekonomik olan dezenfeksiyon yöntemi ise klorlamadır.
Klor hem sağlık hem de hijyen bakımından pek çok yararı vardır denilebilmektedir. Kullanılmasının en temel amacı ise sağlıklı ve hijyenik bir ortam sağlanmasıdır. Özellikle de klor dirençli patojenler olan bakteriyel suşları suda arındırmak için kullanılan en iyi yöntemdir. Toz, gaz ve sıvı yapıda kullanılan bu madde sayesinde su içerisinde bulunan zararlı kirleticileri etkisiz hale getirmek mümkündür. Bu sebeple hayatın her alanında kullanıldığı gibi su, yüzme havuzların temizliği ve sağlığı açısından da en çok tercih edilen temel maddedir.
Yüzme Havuzlarının Temizliğinde Klorun Etkisi

Havuzların temizliğinde kullanılan tüm kimyasallarının en net özelliği iyi bir oksitleyici olmalarıdır. Özellikle klor dezenfeksiyonunda serbest oksijen açığa çıkar. Dolayısıyla bu da havuz sularının daha uzun süre temiz kalmalarını sağlar. Aynı zamanda klor dirençli patojenler, bakteri ve mikroorganizmaların difüzyon ve yok etme hızı çok etkilidir. Ve bu etki hızı da suyun temizliği açısından önemlidir. Ve ayrıca bu madde sayesinde su içerisindeki kirleticiler olmaz.
Havuzlarının temizliğinde suda kullanılan klor, organik yapıda olmalıdır. Organik yapıdaki maddelerin en önemli özelliği ise şok klorlama içermeleridir. Ancak bazı havuz sularında daha yavaş çözülen klor çeşidi kullanılmalıdır. Özellikle de yüzme havuzlarında bu türler tercih edilmektedir. Bununla birlikte klor dioksit, suyun PH değerini yükselmesi sayesinden içerindeki mevcut virüs ve mikroorganizmaların direncini kırmaktadır. Yavaş çözünen klor türlerinin tercih edilmesinin en büyük nedeni ise alanın dibinde bulunan yosunlarının etkisiz hale getirmek içindir.
Dip yosunlarının etkisini kaybetme sürecinde mantara benzer şekilde beyaz bir görünüme bürünür ve zamanla etkisini kaybederek yok olur. Fakat yosunların spor hale gelmesi durumunda yosun polenleri havaya uçuşur. Bu durumda suda tekrardan gelişme yaşanmasına yol açabilmektedir. Dolayısıyla bu durumun önüne geçmek ve yosunlarla mücadele gerekir. Bunun için havaya uçuşan polenlerin suyla temas etmesi için önlem alınmalıdır. Ancak su içerisinde normal düzeyde klor seviyesi varsa yosun sporları suyla temas ettiği anda ölmeye başlar.
Özetle klor dirençli patojenler için etkili bir bileşendir. Fakat doğru şekilde, miktarda ve zamanda uygulanması şarttır. Dolayısıyla Chemya gibi işin uzmanı bir firmadan yardım almak bu konuda atılacak en etkili adımdır.